Bitcoin için en büyük inanca sahip isimlerden biri olan Michael Saylor, yeni açıklamalarıyla kripto dünyasını yeniden salladı. Saylor, liderliğini üstlendiği Strategy (eski adıyla MicroStrategy) şirketi aracılığıyla Bitcoin’i yalnızca bir yatırım aracı değil, küresel finans sisteminin yeni temel katmanı olarak konumlandırıyor. Ona göre 2045’e kadar Bitcoin 200 trilyon dolarlık bir varlık sınıfına dönüşebilir ve ABD, bu stratejik gücü elinde tutan ülke olarak dünya sahnesinde rakipsiz hale gelebilir.
ABD, Bitcoin Rezervi ile Süper Güç Olacak mı?
Saylor’un en iddialı önerilerinden biri, ABD’nin stratejik Bitcoin rezervi oluşturması oldu. Başkan Trump’ın verdiği talimatla artık ABD Hazinesi elindeki BTC’leri satmayacak ve yeni yöntemlerle Bitcoin biriktirecek. Saylor, ABD’nin 2035’e kadar toplam arzın %25’ini edinmesi gerektiğini savunuyor. Bu da ülkeye 2045’e kadar 100 trilyon dolarlık ekonomik güç kazandırabilir.
ABD’nin bu agresif hamlesi, küresel anlamda diğer ülkeleri de Bitcoin’e yönlendirebilir. Saylor’a göre ABD bu hamleyle adeta domino etkisi yaratacak: önce müttefikler, sonra rakip devletler Bitcoin ağına katılmak zorunda kalacak.
Strategy’nin Riskli Ama Güçlü Büyüme Modeli
Strategy şirketi bugüne kadar 500.000’den fazla BTC biriktirdi. Şirket, bu devasa alımları gerçekleştirmek için dönüştürülebilir tahviller, temettü hisseleri ve diğer finansal araçlar kullandı. Saylor bu modeli “finansal mühendislik” olarak adlandırıyor. Fiyat yükseldikçe MSTR hisseleri değer kazanıyor, bu da şirketin daha fazla borçlanmasını ve BTC almasını sağlıyor. Sonsuz bir döngü…
Ancak bu strateji ciddi riskler barındırıyor. Şirketin yazılım gelirleri çok düşük ve temettü ödeme zorunluluğu bulunmuyor. Tahvil sahiplerine yapılacak ödemeler için yeni sermaye girişi olmazsa, şirket ya BTC satmak zorunda kalacak ya da temerrüde düşebilir. Saylor ise “Bitcoin 99% düşse bile şirketimizin teminat riski yok. Bizi tasfiye edecek kimse yok” diyor.
Bitcoin ile Ekonomik Ölümsüzlük Mümkün mü?
Saylor’a göre Bitcoin sadece bir yatırım değil; özgürlüğün, mülkiyet hakkının ve parasal egemenliğin sembolü. Onun vizyonunda, bir gün ölümünden önce sahip olduğu BTC’lerin özel anahtarlarını yakmak, insanlık adına en büyük iyilik olabilir. Böylece ağdaki diğer herkes daha da zenginleşir. “Bu, etik olarak en doğru hayırseverlik olur” diyor Saylor. “Ve bu bana ekonomik ölümsüzlük kazandırır.”
Michael Saylor, yalnızca Bitcoin yatırımcısı değil; dijital çağın yeni parasal düzenini inşa eden en etkili aktörlerden biri haline geldi. Onun bu vizyonu, hem ABD’yi hem de küresel ekonomiyi geri dönülmez şekilde şekillendirebilir.
