Eurointelligence’ın kurucu ortağı ve eski Financial Times köşe yazarı Wolfgang Münchau, kırmızı alarm seviyesinde bir balon içinde olduğumuzu ve bu sefer, kripto para sektörüne de bulaşma riski olduğunu öne sürdü. Açıklamaları İngilizce dilinde bu sayfadan inceleyebilirsiniz.
Kripto piyasasının henüz tüm finans sistemini sarsacak kadar büyük olmadığı düşünülse de, özellikle stablecoin’lerin makroekonomik şoklara karşı savunmasız olması büyük bir risk oluşturuyor.
Kripto paralar ve balon riski
Kripto, geleneksel yatırımcılar için her zaman zor bir kategori oldu çünkü altında yatan değerin hesaplanmasına dair net bir yöntem yok.
Özellikle meme coin piyasası, herhangi bir ekonomik temele dayanmadan spekülatif alım satımlar üzerine kurulu. Şu anda toplam meme coin piyasasının değeri yaklaşık 80 milyar dolar seviyesinde ve bunun yarısını Dogecoin oluşturuyor. Donald Trump ile ilişkilendirilen bir coin bile 3,8 milyar dolarlık piyasa değerine ulaşmış durumda.
Meme coin balonu küresel finans sistemini yıkacak kadar büyük olmayabilir, ancak etkilerini göstermeye başladı bile. Örneğin, Arjantin’de borsa, Başkan Javier Milei’nin tanıttığı bir meme coin’in çökmesi üzerine %5’in üzerinde değer kaybetti.
Stablecoin tehlikesi
Stablecoin’ler, itibari para destekli rezervlere dayandıkları için daha sağlam bir iş modeli sunuyor. Ancak bu varlıklar, kısa vadeli devlet tahvillerini rezerv olarak tutuyor ve faiz oranlarındaki dalgalanmalara karşı oldukça hassas.
Eğer enflasyon beklendiği gibi yükselir ve ABD Merkez Bankası (Fed) tekrar faiz artırımına giderse, kısa vadeli tahvillerin fiyatı düşecek ve stablecoin rezervleri eriyecektir.
1994’teki tahvil piyasası krizi, Fed’in sadece çeyrek puanlık bir faiz artırımıyla başlamıştı. 1997 Asya finansal krizi ise stablecoin’lere benzer şekilde ABD Hazine tahvillerine dayalı kur rejimlerinden kaynaklanmıştı.
Yani finans dünyasında yeni gibi görünen şeyler aslında eski krizlerin farklı şekillerde yeniden paketlenmiş hali. Stablecoin krizi, klasik bir varlık-yükümlülük uyumsuzluğu örneği olabilir ve bu durumun geçmişte defalarca nasıl kriz yarattığını gördük.
Borsa ve aşırı değerleme
Bir diğer tehlike işareti ise borsada yaşanıyor. Nobel ödüllü ekonomist Robert Shiller’ın hesapladığı döngüsel olarak düzeltilmiş fiyat-kazanç oranı (CAPE), S&P 500 endeksi için tüm zamanların zirvesine yaklaşıyor.
Bu oran şu anda 40 seviyesine yakın, yani dot-com balonundaki zirveye oldukça yakın bir noktada. 1929 ve 2008 krizlerinden önce bile bu kadar yüksek seviyelere ulaşmamıştı.
1990’ların sonunda yatırımcılar, internetin ticari fırsatlarına heyecanla yaklaşmakta haklıydı, ancak hangi şirketlerin başarılı olacağı belirsizdi. O dönem Microsoft ve Intel sektöre hakimken, Apple zor günler geçiriyor, Amazon yeni kurulmuştu ve Google henüz ortada yoktu.
Bugün ise teknoloji ve kripto piyasalarında benzer bir aşırı değerleme riski bulunuyor. Balonlar genellikle patladığında fark edilir ve bu kez kripto piyasası da patlamanın bir parçası olabilir.
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için bizi Twitter’da, Facebook‘ta ve Instagram‘da takip edin ve Telegram ve YouTube kanalımıza katılın!